Ne yazık ki Ocak ayı ülkemiz için, demokrasi ve adalet yolunda yitirdiklerimiz için, hala aydınlatılamamış cinayetlerin çaresizliği içinde ki biz geride kalanlar için karanlık, kasvetli ve acılarla dolu bir aydır.
Gazeteci – yazar Uğur Mumcu da 24 Ocak 1993 günü, bundan tam 31 yıl önce Ankara kar altındayken evinden son kez çıktı, sevgili eşinin ve çocuklarının yüzüne son kez baktı. Ölümün karanlık gölgesinin çok yakınında dolandığını, sonunun Sabahattin Ali gibi, Abdi İpekçi gibi, Çetin Emeç gibi olacağını biliyordu. Maalesef bildikleri onu yanıltmadı ve evinin önünde arabasına yerleştirilmiş bomba ile 24 Ocak 1993 onun kısa yaşamındaki son günü oldu.
Uğur Mumcu; onurla, dimdik, ödün vermeden sürdürdüğü yaşamı boyunca, boynunu kimsenin önünde eğmedi, kalemini hiçbir güçlünün çıkarına satmadı. Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinden daha çok özgürlük, daha çok demokrasi için, laikliğin ve demokrasinin önündeki tehlikeleri göstermek için, aldığı tüm tehditlere rağmen yılmadan, korkmadan yazmaya devam etti.
O korkmadı ama, doğru bilginin gün yüzüne çıkaracağı karanlık işlerden, kapalı kapılar ardında yürütülen karanlık ilişkilerden beslenenler hep korktular ondan. Çünkü korkar yarınlarımızı çalanlar, çocuklarımızın gençlerimizin geleceğini karartanlar. Bu korku öyle derin ki; ancak karşılarında kirli çıkarlarına engel gördükleri güçleri, ipliklerini pazara çıkaracak cesur yürekleri alçak pusularda sırtlarından vurarak bastırırlar korkularını.
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun gerçek faillerinin bir türlü bulunamadığı, hala faili meçhuller arasında anılan cinayetin üzerinden 31 koca yıl geçti. Onca sene geçse de üzüntümüz hiç geçmedi, çünkü suikastın arkasındaki güçler ve sorumluları hala aydınlatılamadı.
Bir başka acı olay da bundan tam 23 yıl önce 24 Ocak 2001'de yaşandı. Diyarbakır'ın çok sevilen çok sayılan Emniyet Müdürü Gaffar OKKAN makam aracında uğradığı alçak saldırı sonucu yaşamdan koparıldı.
Ne yazık ki failleri meçhul bu cinayetlerin öznelerinden birisi bu ülkenin çok kıymetli aydını, diğeri ise başarılı bir bürokratı idi.
Kıymetli Hemşerilerim,
Adalet ve Demokrasi Haftasında; hiç hak etmedikleri acı sonlarla aramızdan ayrılan demokrasi adına, barış adına, aydınlanma adına hayatlarını hiçe sayan kaybettiğimiz tüm aydınlarımızı rahmet, minnet ve özlemle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Ülgür GÖKHAN
Çanakkale Belediye Başkanı