T.C. Çanakkale Belediyesi

Gökçeada/İmroz


-
+


Antik dönem yazarlarından Plinius, Imbrus veya Imbros olarak bahsettiği Gökçeada'nın ismi Osmanlı döneminde İmbros’tan İmroz’a dönüştürülür. Ada'nın adı Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinde İmroz şeklinde geçmektedir. Ege’nin bu şirin adası, Gökçeada ismini 29 Temmuz 1970 yılında almıştır. 

Adanın en eski yerleşiklerinin Pelasglar olduğu bilinmektedir. Miltiades adayı M.Ö. 500'de Atina'ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır. 1455'te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 - 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması'na göre 22 Eylül 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmıştır.

Kuzeydoğu Ege denizinin mavi sularında muhteşem bir manzara sunan Gökçeada, Çanakkale'nin nüfusu en az olan ikinci ilçesidir. 289.5 km2’lik yüzölçümlü adanın kara ile bağlantısını Kuzu Limanı sağlamaktadır. Gelibolu Yarımadası’nın batısındaki Kabatepe Limanı’na 14 mil ve Çanakkale’ye 33 mil mesafede bulunan Gökçeada’nın, andezitten oluşan tepeleri, derin ve yeşil olan vadileri, dantela gibi işlenen kıyıları ve tatlı su kaynakları, onu diğer Ege adalarından ayrıcalıklı kılmaktadır. Güney kıyıları Aydıncık (Kefalos) plajıyla adaya doğal bir güzellik kazandırmaktadır. Adanın kuzeydoğu yönündeki Kuzu Limanı, genişçe bir koy oluşturmakta ve büyük bir bölümü günümüzde plaj olarak kullanılmaktadır. Kuzey sahilinde, Büyük derenin denize kavuştuğu kesimde Kale köy plajı çekiciliğini korumaktadır. Yüksek bir tepe üzerindeki eski kale kalıntılarıyla iç içe geçen Kale köyün doğu yönündeki Yıldız Koy, Deniz Parkı, Yelken Kaya ve Peynir Kayalıkları, hırçın dalgalarla dövülen adanın kuzey kıyılarını cazip kılmaktadır.

Ekolojik ürünleriyle fuarlarda adından söz ettiren Gökçeada, doğal güzelliklerini koruyan ve tarihi değerlerini kuşaktan kuşağa aktarmasını bilen ender adalarımızdandır. Doku bütünlüğünü koruyan tarihi değerlere sahip köyleri mevcuttur. Bunlar arasında Dere köy, Zeytinli ve Eski Bademli köyleri, çeşme, çamaşırhane, kilise ve diğer özgün yapı gruplarıyla ön plana çıkmaktadır.

Yenimahalle'de Merkez Camisi, Fatih Camisi bulunmaktadır. Eski Bademli köyü koruma altındadır. Köyde Tarihi çamaşırhane, önündeki asırlık çınar ve ilkokul binaları görülmeye değerdir. Yeni Bademli Köyünde arkeolojik kazıları süren Yeni Bademli Höyük ve Kokina yöresindeki iki gömütlü Roma Kaya Mezarı görülmeye değer kalıntılarıdır. Otellerin ve lokantaların çoğu Aşağı Kaleköy'dedir. Yukarı Kaleköy eski kale kalıntılarının eteğine kurulmuştur.

Türkiye'nin tek sualtı milli parkı ilginç kaya oluşumlarına sahip Yıldızkoy'la Yelkenkaya arasında kalan bölüm olup TÜDAV'a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Sualtı Milli Parkı ilan edilmiştir. Zeytinli Köyü de koruma altındadır.

Köyde Ada şarapları ile ısırgan otu, rezene, gibi yerel otlarla "cullama" denilen bir yemek yapılmaktadır. Sakızlı muhallebisi ve dibek kahvesi ise artık iyice ünlenmiş durumdadır. Ada'nın en yüksekteki yerleşimi olan Rum köyü Tepeköy de koruma altındadır. Dereköy ise Ada'nın koruma altındaki en eski köylerindendir. 1950'li, 60'lı yıllarda 600 hanelik çok büyük olan bu köy günümüzde büyük ölçüde terkedilmiştir. 38 metre yüksekliği olan Marmaros Şelalesi'de burada bulunmaktadır. Şifalı çamur banyosunun yapıldığı Tuz Gölü de Eşelek köyündedir. Uğurlu Köyü, Gizli Liman, İnceburun ve Şirinköy de görülmeye değerdir.

2002 yılından bu yana ada içerisinde gerçekleştirilen organik tarım faaliyetleri ile özellikle 2008 yılından bu yana gerçekleştirilen tarım turizmi uygulamaları sayesinde misafirlerine eşsiz bir doğal ortam sunan Gökçeada, 2011 yılı Haziran ayında almış olduğu Cittaslow unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası olmuştur.

Gökçeada (Kuzulimanı) Çanakkale'den 32 mil, Gelibolu Yarımadasındaki Kabatepe Limanı'na 14 mil uzaklıktadır. Adaya Kabatepe Limanından ve Çanakkale merkezden her gün GESTAŞ feribotları sefer yapmaktadır.

Kaynak: https://canakkale.ktb.gov.tr/